T.C. Mİllî Eğİtİm BakanlIğI
TOKAT / TURHAL - Mehmet Akif İlkokulu

Sık Gelen Sorular

2 Öğrenci ve Velilerden Sık Gelen Sorular

 

VELİLERDEN GELEN SORULAR


 SORU 1: Oğlum, hiçbir zaman kendi isteği ile kitap okumuyor. Ne yapabilirim?

 CEVAP 1: Çocukların öğütten çok örneklere ihtiyaçları vardır. Kendisi kitap okumayan bir anne babanın çocuklarına kitap okutmayı başarması oldukça zordur. Her yerde, fırsat buldukça kitap okumalısınız. Çocukların kitap okumayı sevmesinde en önemli etken yaş ve seviyesine uygun kitapların okutulmasıdır. Onların ilgi alanlarına yönelik kitaplar verilmesi, çocuklar tarafından bu kitapların sevilerek ve istekle okunmasını sağlayacaktır.

Çocuklara kitap okuma alışkanlığı kazandırmak için;

 

• Evde hem sizin hem de çocuklarınızın kolayca ulaşabileceği, farklı türdeki kitapları içeren bir kitap köşesi bulundurulmalı.
• Çocuğun ilgi alanlarına yönelik kitaplar edinmeli (Spor, uçaklar, tekneler... vb.) Hatta bu kitaplar çocukla birlikte seçilmeli.
• Birlikte kitap sergilerini gezerek, Bir kitabın ya da derginin seçilmesinde yol gösterici olunmalı.
• Çocuğunuz, okuduklarını sizinle paylaşması için yüreklendirilmeli.
• Sürekli okuma yapması yönünde uyarmak yerine, kitap okuduğunda desteklenerek motive edilmeli.
• Yaşına uygun bir dergiye abone olması ya da düzenli bir şekilde takip etmesi için yol gösterici olunmalı.
• Anne-baba evde kitap okumalı ve çocuklar bunu görmeli.
• Özel kitap okuma zamanları ayrılmalı.
• Çocuğun bilgi kazanması ve bu bilgiyi kullanması teşvik edilmeli.
• Ev ortamında çocukların bilgi birikimi ciddiye alınmalı ve desteklenmeli.
• Anne-baba kitaplardan edindikleri güzel bilgi ve değerleri çocukları ile paylaşmalı.
• Günlük gazete, dergi ve süreli yayınlar takip edilerek çocukların merak hissi uyandırılmalı ve alışkanlık kazandırılmalı.

 

SORU 2: Kızım karanlıktan korkuyor. Onu bu korkusundan nasıl kurtarabilirim?

 CEVAP 2: Karanlık korkusu çocuklarda çok görülür. Anne ya da baba onları yatağa yatırdıktan ve ışığı söndürdükten sonra genç zihinlerin hayal gücü birçok korku veren şeyler yaratır. Çocuğunuzun en çok ihtiyaç duyduğu şey sizin onu her şeyin yolunda olduğunu söyleyerek rahatlatmanızdır. Işık söndükten sonra ona neyin korku verdiğini çocuğunuzla gündüz konuşun.
Geceleri kendini güvende ve emniyette hissetmesi için ne gerektiğini sorun. Araştırmalar, çocuğu karanlıkta uyumaya zorlamanın yararı olmadığını göstermektedir. Onun için düşük mumlu bir ampulü ya da loş ışık veren bir gece lambasını yanar şekilde bırakabilirsiniz.

 

SORU 3:Çocuğuma kahvaltı yaptıramıyorum ne yapmalıyım?

 Cevap 3:Çocukların uykudan uyanır uyanmaz hazır kahvaltıya oturmasını ve biran önce kahvaltısını yapıp kalkmasını beklediğimiz zaman çoğunlukla çocuklar bu durumu kabul etmezler. Çünkü uyku halinden çıkmaları için biraz zamana ihtiyaçları vardır. O yüzden çocukları,  kahvaltıyı hazırlamaya başlarken kaldırırsak uykularını dağıtmaları için zaman kazanmış olurlar ve kahvaltı konusunda biraz daha istekli olabilirler.

 

SORU 4: İlkokul çağındaki bir çocuğun kazanması gereken en önemli beceriler nelerdir? 

 CEVAP 4:

• Düzenli ve dengeli beslenme.
• Temizlik eğitimi.
• Güvenli yaşama, tehlikelerden korunma.
• Sosyal değerlerin kazanımı.
• Kurallara uygun olarak yaşama.
• Oyun kurallarına uyma.
• Görgü kuralları.
• Aile içi sosyal ilişkiler.
• Yabancılarla ilişkiler.
• Empati geliştirme.
• Alışverişteihtiyaç ve istek ayrımını yapma
• Hayvanlara iyi davranma.
• Çevre bilinci.
• Eşyaları koruma ve doğru kullanma.
• Teknolojinin bilinçli kullanımı.
• Cinsel eğitim - cinsel kimlik.
• Verimli ve etkin çalışma.
• Serbest zamanların değerlendirilmesi.
• Hobi edinme

 

SORU5: Çocuğum 6. sınıfta ve arkadaşlık kurmakta zorlandığını düşünüyorum. Bir gruba girerken çekiniyor. Onun sosyal becerilerini geliştirmek için neler yapabilirim?

 CEVAP 5: Sosyal becerileri gelişmiş ve yaşam boyu karşılaşabileceği problemleri çözme konusunda kendine güvenen bir çocuk yetiştirmek, her anne-babanın arzusudur. Buna rağmen anne-babalar, bazen bu isteğe paralel gitmeyen tavırlar sergiler. Aşırı koruyucu ve otoriter veya ilgisiz-kayıtsız tutum, bunlardan bazılarıdır.

 Anne-baba tutumlarının çocuğu destekleyici ve güven verici nitelikte olması, anne ve babanın çocuklarını dinlemeye özen göstermeleri, kendi davranışlarında tutarlı olmaları gibi olumlu tutumlar, çocuğun sosyal gelişimini destekleyici niteliktedir. Aile içi ilişkilerde doyum sağlayabilen, anne babası tarafından desteklenen çocuklar uyumlu bir kişilik geliştirerek toplumda olumlu ilişkiler kurup sürdürebilmektedir.

Evde iletişiminizi sağlıklı bir şekilde sürdürmeye çalışın:

 Tüm duygularını açıkça ifade etmesi için, destekleyici ve duyarlı bir tavırla bu durum hakkında çocuğunuzla konuşun. Kaygılarınızı konuşmak için uygun bir ortam oluşturun. Kendisini endişelendiren konuları dile getirmesine fırsat tanıyabilecek bazı genel, açık uçlu sorular sorun. Ona cesaret vermek, sabırla konuşmasını beklemek, duygularını ifade etmesine olanak sağlamak çok önemlidir. Çocuğunuzu, ilgi ve yeteneğiyle ilişkili olarak, spor, sanat gibi etkinliklere yönlendirmeniz onun özgüvenini geliştirmesine yardımcı olacaktır. Zamanla, bu etkinliklerdeki akranlarıyla olumlu ilişkiler geliştirebilir. Çocuğunuzun sosyal becerilerini geliştirebilmek adına, rehber öğretmeniyle ve sınıf öğretmeniyle iletişim ve işbirliği içinde olmaya çalışın.

Çocuğunuz arkadaş edinme ya da arkadaşlıklarını sürdürme konusunda zorlanıyorsa, gösterilen çabalarla yeterli bir ilerleme sağlanamamışsa, bir uzmandan yardım almaktan lütfen kaçınmayın.

 

SORU 6: Çocuğumun. Sorumluluk sahibi bir birey olması için evde herkesin görevi olmasını sağlamaya çalışıyorum; ama evde belirlenen kurallara uygulaması konusunda sorun yaşamaktayım. Sorumluluk sahibi olması ve kuralları uygulaması konusunda neler yapabilirim?

 CEVAP 6: Bireysel Öğrenme Modeline baktığımızda görürüz ki bazı bireyler kurallara uymakta ya da sorumlulukları yerine getirmekte zorlanırlar. Bu konuları gerçekleştirmede isteksizdirler.

 

Özellikler: 

• Genellikle konulan kurallara ya da söylenenlerin tersini yapma eğilimindedirler.
• Özel ilgi duydukları alanlarla meşgul olmayı tercih ederler.
• Bir şey yapmasını istediğinizde, kendi deneyimlerinden yola çıkarak istediği şekilde yapar.
• Onun için kendi fikirleri önemlidir.
• Kişisel gelişim ya da performans gelişimi onun için önemli değildir.

 

Öneriler: 

• Sorumluluklarını gerçekleştirmede dirençli olacağından sabırlı olun ve söylediklerine duyarlı olun.
• Anne baba olarak sınırlarınız konusunda kesin ve tutarlı olun. Bu konu ile ilgili aile toplantıları yapın. Bu toplantılarda kuralları birlikte belirleyin, çocuğunuzu sürecin bir parçası yapın.
• Duygusal ve fiziksel zarar vermeyecek konularda çocuğunuz kendi fikir ve düşüncelerine göre hareket etmek istediğinde buna fırsat verin.
• Onlara yapmaları gereken görevleri hatırlatın, görebileceği yerlere sorumluluklarını hatırlatıcı notlar koyun.
• İlgi alanları ile yapmasını istediğiniz davranışlar arasında bağlantı kurun.

 

SORU 7: Çocuğum 7. sınıfta olmasına rağmen ders çalışırken yanında benim de olmamı istiyor. Derslerini tek başına yapıyor ama sık sık yerinden kalkıyor. Bulunduğu ortamda ben olursam dersini bitirene kadar dikkati dağılmıyor. Ben olmadan da dersini yapmasını nasıl sağlayabilirim?

 CEVAP 7: Evde ve okulda öğrencinin doğasına uygun olmayan yaklaşımlar uzun vadede öğrenmenin hızını kesen en önemli sebeplerindendir. Oysa Öğrenme Stillerinde bu koşulların her öğrenci için farklı olduğu ve başarı reçetesinin herkes için aynı olmayacağı görüşüyle hareket edilir. Ders çalışırken anne babasını yanında isteyen bir çocuğun otorite ihtiyacı olabilir. Sürekli yanında olmaktansa ihtiyaç duyduğunda size ulaşabileceği çocuğa açıklanmalıdır.  Bireysel öğrenme stillerine göre kişi sosyal değişkenlerden etkilenir ve uygun ortam koşulları olmadığı zaman motivasyonu düşebilir. Motivasyon düşüklüğü, yapılan çalışmanın kalitesini ve verimliliğini azaltan en önemli sebeptir. Çoğu kişi bu değişkenlerin, verimliliği azaltma derecesinin farkında değildir. Öğrenme kalitesini arttırmak adına rehber öğretmeniyle iletişim ve işbirliği içinde olunuz.

 

SORU 8: Ergenle iletişim nasıl kurulur?

 CEVAP 8: İletişim, nitelikleri ne olursa olsun iki sistem arasındaki bilgi alış verişi olarak tanımlanabilir. Burada en önemli olan nokta iletişimde bilgi aktarımının iki yönlü olmasıdır. Yapılan bilgi aktarımı tek yönlü ise bilgilendirme, çift yönlü ise iletişim alır. Dolayısı ile bireyler arasındaki her konuşma iletişim olarak tanımlanamaz. Ana babaların, çocuklarına birtakım emirler verip, karşı tarafın yani çocuklarının tepkilerini dikkate almamaları iletişim olarak kabul edilemez.

Anne babalar genelde gençlerle iletişim kurduklarını sanırlar. Ancak gençler konuşurken ikaz, önerilerde bulunma, hatırlatma, yargılama gibi pek çok iletişim engelleri ile aslında genci dinlemezler. Bu durumda genç kendini duyulmamış, anlaşılmamış ve kendisi ile ilgilenilmemiş hissederek iletişimi keser

 

SORU 9: Çocuğuma nasıl sorumluluk kazandırabilirim?

 CEVAP 9: Sorumluluğun ilk adımı çocuğa kendine yetmeyi ve kendi kendini yönetmeyi öğretebilmektir. Bunun için hazırlanan ortamın çocuğunuzun ayakları üzerinde durabilmeyi öğrenebilmesi için özgür olması gerekir. Çocuğa yaşına ve gelişim düzeyine uygun görev ve sorumluluk vermek ise sorumluluğun ikinci ve pratiğe yönelik en önemli aşamasıdır. Ayrıca;

• Çocuğun seçim yapmasına izin vermek,
• Yaptığı seçimlerde gösterdiği çabaya saygı duymak,
• Ona görev ve sorumluluğunu kendi başına halletmesi için zaman tanımak,
• Onun adına düşünmek yerine, kendi başına düşünmesini sağlamak,
• Sorununu çözmek yerine, kendi sorununu çözmesine fırsat vermek,

 Ve benzeri davranışlar çocuğunuzun sorumluluk duygusunu geliştirecektir

 

 

 ÖĞRENCİYE YÖNELİK SORULAR

 

SORU 1: Sınıfta dersi dinlerken konsantrasyonum çok çabuk bozuluyor. Bu konuda ne yapabilirim?

 CEVAP 1: Beynin düşünme hızı konuşma hızından dört kat daha fazladır. Bu nedenle dinlerken zaman zaman dikkatin dağılması doğaldır. Ancak öğrenme sürecine aktif olarak katılımda bulunduğunuzda konsantrasyonunuzu sağlamak daha kolay olur. Aktif katılım için;

 

• Dersi dinleme nedeninizi hatırlamak,
• Ders görsel olarak aktarılmıyorsa hayalinizde canlandırmayı denemek,
• Sözsüz ipuçlarına dikkat etmek,
• Öğretmeninizin sorularına cevap vermek, O’na soru sormak,
• Not tutmak,
• Anlatılan konuyu başkasına aktaracağınızı varsaymak,

 Ve benzeri davranışlar aktif katılımınızı sağlar ve dikkatinizi toplamanıza yardımcı olur.

 

SORU 2: Sınav anında bildiğim konu ile ilgili çok basit bir soruda bile hata yapıyorum. Ne yapabilirim?

 CEVAP 2: Aslında, öğrencilerin en fazla hata yaptığı sorular, genelde çok fazla emin oldukları ve kontrol etme gereği duymadıkları sorulardır. Sorunun basitliği ile birlikte gelen rahatlık, dikkatsizliğe ve dolayısıyla soruyu yanlış cevaplamaya yol açabilmektedir. Her soruya, gereken önemi vermelisiniz

 

SORU 3: Ders çalışmamı engelleyen durumlardan nasıl kurtulabilirim?

 CEVAP 3: Kendi kendinize aşağıdaki ya da benzer sözleri söylerken yakalarsanız, o sözlerin altındaki soruları sormanız yararlı olacaktır.

Çalışmaya ihtiyacım yok: "Niçin böyle düşünüyorum? Konuyla ilgili
her şeyi biliyor muyum?

Çok yorgunum: "Başka bir şey yapmayı tercih etseydim kendimi bu kadar yorgun hisseder miydim? Dün gece ne kadar uyudum?"

Yapamam!: “Kaç yol / yöntem denedim? Kaç defa denedim? Yardım almaya çalıştım mı?”

Yeterli zamanım yok: “Çalışmak gerçekten öncelikli bir şey mi? En azından şimdi, yapılmaması gereken kaç şey görüyorum?”

Tamam, yarın başlarım: “Bunu şimdiye kadar kaç defa söyledim? Bu geçerli bir bahane mi? Yarın ne diyeceğim? ”

Çok sıkıcı: “Bununla ne elde etmeyi bekliyorum? Bu bilgiyi hayatımla ilişkilendirmeye çalıştım mı? Şimdi kendinize, “Yapacağım... Ve Yapabilirim! Deyin.Unutmayın başarı otokontrolümüzün ne kadar iyi olduğuyla yakından ilgilidir.

 

SORU 4: Öğrendiğim bilgileri unutmamak için neler yapmalıyım?

CEVAP 4: İnsan hafızası "kısa süreli" ve "uzun süreli" hafızalar olmak üzere ikiye ayrılır. Bilginin kısa süreli hafızadan uzun süreli hafızaya geçmesi, düzenli tekrarların yapılmasıyla sağlanabilir. İnsan hafızası ortalama olarak üç periyotta unutur. Bunun için tekrarlarımızı unuttuğumuz zamanlarda yaparsak çalışma yükümüzün yarısından fazla bir bölümünü halletmiş oluruz.

Günlük Tekrar: O gün içinde derslerde işlenen konuların ve tutulan notların kısa bir tekrarının yapılması demektir.

Haftalık Tekrar: O hafta içinde derslerde işlenen konuların ve tutulan notların öncelik sırasına göre gözden geçirilmesidir.

Aylık Tekrar: O ay içinde derslerde işlenen konuların ve tutulan notların gözden geçirilmesidir. Öğrencilerimizin "Zaman mı var bu tekrarlan yapmak için?" sorusunu sorduklarını duyar gibiyiz. Ancak bu tekrarların amacı, iyi anladığınız bilgilerin hafızanıza yerleşmesini sağlamak, onları yeniden öğrenmek için fazla ve gereksiz zaman harcamanızı önlemektir. Çünkü tekrar için ayrılmayan zaman çalışılması gereken konular arttığında içinden çıkılması zor bir işe dönüşür. Zaten planlı ve programlı çalışmadan kastedilen de düzenli tekrar programıdır.

 

 

 

Paylaş Facebook  Paylaş twitter  Paylaş google  Paylaş linkedin
Yayın: 11.11.2015 - Güncelleme: 18.01.2016 15:06 - Görüntülenme: 1704
  Beğen | 0  kişi beğendi